Adnan Oktar silahlı suç örgütü davasında verilen rekor hapis cezalarının ardından, dosyanın bazı suçlar yönünden ayrılmasıyla yeniden hakim karşısına çıkan Adnan Oktar, yine tartışma yaratacak açıklamalara imza attı. “Devlet beni iyi tanır. Devlet bazen sevdiği insanı hapse sokar” sözleriyle dikkat çeken Oktar, kumpas iddialarını yineleyerek cezaevinin kendisi için bir “hayır” olduğunu savundu.
8 Bin Yıllık Ceza ve Yeniden Yargılama Kararı
Adnan Oktar silahlı suç örgütüne yönelik açılan ve 215 sanığın yargılandığı tarihi dava, 16 Kasım 2022 tarihinde karara bağlanmış, örgüt lideri Adnan Oktar ve 14 sanık toplamda 8 bin 658 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi, dosyada bazı suçlar yönünden ayrılma kararı vererek, bazı sanıkların yeniden yargılanmasına hükmetti.
Bu yeniden yargılama süreci, ‘Kaçakçılık’, ‘Nitelikli dolandırıcılık’, ‘Resmi belgede sahtecilik’ ve ‘Kara para aklama’ suçlamalarını kapsıyor. Adnan Oktar’ın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık, Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden hakim karşısına çıktı. Duruşmaya, tutuklu sanıkların bir kısmı cezaevlerinden getirilirken, bazıları SEGBİS aracılığıyla katıldı. Kamuoyunda “kedicikler” olarak bilinen bir grup kadın da, sanıklara destek vermek amacıyla duruşma salonunda yerini aldı.
Sanıklardan Suçlamalara Red ve “Dindar Topluluk” Vurgusu
Duruşmada savunma yapan sanıklar, üzerlerine atılı suçlamaları reddetti. Örgütün hukuk yöneticisi olarak tanınan Mehmet Noyan Orcan, iddia edilen suçlarla ilgilerinin olmadığını belirterek, “Dolandırıcılık ve kaçakçılık gibi suçları işlemeye karakterimiz uygun değil” dedi ve beraat edeceklerine inandığını dile getirdi.
Örgütün uluslararası lobi faaliyetlerini yürüttüğü iddia edilen Sinem Hacer Tezyapar ise, senelerdir devlet ve vatandaşlar tarafından tanınan “dindar bir arkadaş topluluğu” olduklarını savundu. Tezyapar, “Tertemiz hayatımızdan suç çıkartmaya çalıştırlar. Paramızı Allah yolunda kullandık. Çok daha rahat hayat yaşayabilecekken, tehditlere rağmen Allah yolunda yaşamaya devam ettik. Adnan Bey de yaşadığı tüm baskılara rağmen İslam tebliğinden vazgeçmedi. Camiamızda yalnızca helal kazanç var. Allahtan korkan vicdanlı insanlarız. Peygamberlerle aynı yoldu yürüdüğümüz için şeref duyarız” ifadelerini kullandı. Tezyapar’ın bu sözleri, örgütün dini motifleri savunma aracı olarak kullanma stratejisini bir kez daha gözler önüne serdi.
“Beyazlar Yakışmış Hocam, Maşallah”
Duruşmaya verilen 15 dakikalık arada ilginç anlar yaşandı. İzleyicilerin dışarı çıkarıldığı sırada, Adnan Oktar’ın destekçilerinden biri Oktar’a dönerek, “Beyazlar çok yakışmış hocam Maşallah” şeklinde iltifat etti. Diğer destekçiler de sevgi gösterileriyle salonu terk etti. Bu anlar, Adnan Oktar ve çevresindeki kitlenin ilginç ve alışılmadık dinamiklerini bir kez daha yansıttı.
Adnan Oktar’dan Tartışmalı Savunma: “Devlet Sevdiğini Hapse Atar”
Duruşmanın en dikkat çekici anı ise tutuklu sanık Adnan Oktar’ın savunması sırasında yaşandı. Oktar, “Devlet beni iyi tanır. Kumpaslar tarih boyunca hep yapılmıştır. Peygamberlere de yapıldı. Hapse girmek arkadaşlarımız için hayır oldu. Dışarının fitnesinden korudu. Cezaevinin evimden farkı yok. Devlet bazen sevdiği insanı hapse sokar. Devletin usulü budur” şeklinde konuştu. Oktar’ın “Devlet sevdiğini hapse sokar” şeklindeki sözleri, duruşmada şaşkınlık yaratırken, savunmasının amacının ne olduğu sorusu akıllara geldi. Oktar’ın bu sözlerle, devletle arasında özel bir bağ kurmaya çalıştığı veya kendisini siyasi bir mağdur gibi göstermeye çalıştığı yorumları yapıldı.
Savcı Beraat Talep Etti, Duruşma Ertelendi
Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanıkların ‘Kaçakçılık’ ve ‘Resmi belgede sahtecilik’ suçlarından beraatını talep etti. Savcı, diğer suçlar için ise dosyanın tefrik edilmesini (ayrılmasını) istedi. Mahkeme heyeti, sanıkların esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi. Davanın gelecek duruşmalarında sanıkların esas hakkındaki savunmaları ve mahkemenin nihai kararı merakla bekleniyor. Adnan Oktar örgütü davası, Türkiye hukuk tarihine geçen en kapsamlı ve tartışmalı davalarından biri olarak gündemdeki yerini korumaya devam ediyor.
News
