Özel bu açıklamaları, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik son gözaltı dalgası üzerine hafta sonu programlarını iptal edip Silivri Cezaevinde İmamoğlu’yla görüşmek için Manisa’dan İstanbul’a giderken telefonla YetkinReport’a yaptı.
Özgür Özel gelişmeler üzerine sorularımı şöyle yanıtladı:
• (Hafta sonu programlarını sebep iptal etti?) “Manisa Belediyesini ilk kere biz kazandık. İlk kere Mesir Festivalini CHP’li Belediye düzenliyor ben de buna katılmaya fazla ehemmiyet veriyordum; 500 yıllık bir Festival. Ama şartlar öyle gerektirdi; çocukluğumdan bu yana ilk kere Mesir Festivaline katılmayacağım için üzgünüm. İstanbul’da yeni bir gözaltı dalgası yürütülüyorken Festival’de bulunmam doğru olmazdı. Yarın da İzmir Büyükşehir Belediyesinin Körfez temizliği için 4’üncü Faz Arıtma tesisinin açılışı ve körfezi temizleyen gemilerde inceleme ziyareti vardı, onu da iptal etmek zorunda kaldık.
• “Aslında Çarşamba günü Ekrem Başkanla görüşmemiz vardı. Depremi konuşacaktık. Kanal İstanbul’u ve kanıtlanamayan kanıt iddialarını konuşacaktık. Ancak Cumartesi (26 Nisan) sabahı yeni gözaltılar yapılınca biz de -gerçi avukatlar üzerinden haberleşiyoruz fakat sima yüze bir hal değerlendirmesi yapmayı lüzumlu gördük.
• (İstanbul’da mitingler, Kanal İstanbul, 1 Mayıs.) “İstanbul’da yoğun bir programımız olacak. Salı günü milletvekillerimizde [Zafer Partisi lideri] Sayın Ümit Özdağ’ın duruşmasında olacağız, Çarşamba günü de Gençlik Kolları Başkanımız Cem Aydın’ın)
Saraçhane’de bir hafta miting yaptık. Sonra köprüyü geçtik ve Anadolu’ya açılmaya başladık. Maltepe mitinginden sonra Samsun, Yozgat, Ankara, Mersin’le beş oldu. Devam edecek. Çarşamba günü Kanal İstanbul bölgesinde, muhtemelen Bahçeşehir’de mitingimiz olacak.
• “Perşembe günü 1 Mayıs. Son dakika değişiklik olmazsa DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ile Kadıköy’de olacağım. Ama Türk-İş mitingine de CHP olarak katılacağız. Eğer sendikalar Taksim deseydi, biz de Taksim derdik. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, İşçi Bayramı. Bir siyasi partinin amale sendikalarından rol çalması doğru olmazdı. O nedenle Kadıköy dedik.”
• “(Son gözaltılar üzerine.) İki hafta kadar önce yandaş basında önce 100 şahıs daha alınacak dediler, sonra 50’ye düştü, nitekim Cumartesi sabahı 53 gözaltı kararı çıktı; belki bir elli daha hazırlıyorlardır.
• “Gözaltına alma operasyonları artık Cumartesi sabahları olabilir; borsa kapalı, piyasalar az etkilensin kaygılarıyla.
• “Bu dördüncü faz. Birinci faz, çınar, ladin, meşe takma isimli gizli tanıklarla kanıt üretmeye çalışmaktı; tutmadı. İkinci faz, AK parti döneminde İBB ile çalışıp şimdi bakanlık ihalelerine giren müteahhitlerden yandaş tanık bulmaktı. Olduğunu duymuş gibi şeyler çıktı. Üçüncü faz mevcut sanıklara baskı tehdit ve şantajla itiraf ya da iftira almaktı. Örneğin, tabip muayenesi diye götürüyorlar savcının karşısına. Avukatını sorunca, avukat yanında rahat konuşamazsın, istediğimiz ifadeyi ver, “Buradan çık evine git” diye, “Ekrem menfaat sen çıkamazsın, çocuğunu 10 yıl göremezsin” filan diye. Savcılar herkesi avukatsız sorguya alıyor, tamamen hukuksuzluk. Bir etkin pişmanlık çıktı, onda da Ekrem Başkan’a bağlanan bir şey yok. Şimdi dördüncü faz, yeni 50 kişiyle deneyecekler. Delil bulamadıkça deliriyorlar.”
• (Devlet Bahçeli’nin ‘Seçim zamanında yapılacak’ demesi ve erken seçim tartışmaları üzerine.) “MHP liderine yakın bir ismin ciddi iddiaları oldu, AK Parti cephesinin ağır tahriki altında bir kaç gün gecikmeli hafif bir yalanlama geldi MHP’den. Gerçek manada bir yalanlamada kullandıkları misli ifadeleri, hakaretleri, ağır üslubu biliyoruz.
• “Biz erken seçim konusunda aynı çizgideyiz. Türkiye bir lahza önce seçime gitmeli. İmamoğlu’nun adaylığı konusunda da aynı çizgideyiz. Cumhurbaşkanı adayımız içeride de olsa dışarıda da olsa adayımız Ekrem İmamoğlu’dur. Artık kendisinin dahi çekilme hakkı yok adaylıktan, kamu onu namzet görmek istiyor. Geri adım atmıyoruz.
• (Hükümetle tutuk tutuksuz yargılama pazarlığı iddiası üzerine.) Biz baştan beri tutuksuz yargılansın, hatta duruşmalar diri yayınlansın diyoruz. Dün Mersin’de Erdoğan’ı siyasi düelloya çağırdım, geleceğini sanmasam da.
• “Öyle pazarlık filan yok. Varıp Erdoğan’dan erken seçim ya da İmamoğlu’nun özgürlüğünü dilenecek halim de yok. Demokrasinin, özgürlüğün pazarlığı mı olur? Ben üstüme düşeni yapıyorum. Benim üstüme düşen, belde şehir, medyan meydan dolaşıp halka gerçekleri anlatmak. Ona da devam edeceğiz.”
GÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
Az önceGÜNDEM
10 dakika önceGÜNDEM
40 dakika önceGÜNDEM
1 saat önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.