Türkiye, yeme içme sektöründeki fiyat artışlarıyla dünyanın en pahalı ülkeleri arasında yer alıyor. Özellikle fast food ürünlerinin fiyatlarındaki artış dikkat çekerken, Big Mac Endeksi‘ne göre Türkiye, İsviçre’den sonra dünyanın en pahalı Big Mac’ini tüketen ülke konumunda. Ekonomistler, Türkiye’nin “ucuz ülke” imajından hızla uzaklaştığını ve yemek fiyatlarının en fazla arttığı ülke haline geldiğini belirtiyor.
The Economist tarafından hazırlanan Big Mac Endeksi’ne göre, Türkiye’de Big Mac fiyatları son 4 yılda 9 kat artarak 6.12 dolara ulaştı. Bu rakam, Avrupa ülkelerinde ortalama 5 dolar, Avustralya’da 5 dolar, Norveç’te 6 dolar, Hindistan ve Tayvan’da ise 2-2.5 dolar seviyesinde. İsviçre, 6.5 dolarla Türkiye’nin önünde yer alıyor. Ekonomist Prof. Dr. Hakan Kara, “Türkiye, ucuz ülke pozisyonundan çıkarak çok pahalı ülke konumuna yükseldi. Dünyada yemek fiyatlarının en fazla arttığı ülke olduk.” dedi.
Yeme içme sektöründeki işletmeler, giderlerin ciddi şekilde arttığından şikâyet ediyor. İşletme sahipleri, gıda ve içecek maliyetleri, personel ve kira giderleri, faturalar, temizlik maliyetleri, pazarlama ve reklam giderleri ile online yemek şirketlerinin komisyon oranlarının yükseldiğini belirtiyor. 2022 yılı ile karşılaştırıldığında, giderlerde yüzde 200’ü aşkın bir artış olduğu ifade ediliyor. İşletme sahipleri, “Eskisi kadar kâr elde edemiyoruz. Sektörde para kazanan işletme sayısı azaldı.” diyor.
İşletmelerin kâr oranlarının düştüğü iddia edilse de, yeme içme sektörüne yatırımcı ilgisi artıyor. Türkiye’de her yıl 5 ila 6 bin arasında yeni restoran, kafe ve lokanta açılıyor. Bu rakam, son yılların en yüksek seviyesine ulaşmış durumda. 2020 yılında toplam şirket açılışlarının yüzde 4’ünü oluşturan yeme içme sektörü, bugün bu oranı yüzde 8’e çıkardı.
Yeme içme sektöründeki fiyat artışlarına rağmen, kalite sorunları da dikkat çekiyor. Son 2 yılda dışarıda yemek yedikten sonra zehirlenme vakalarında yüzde 42’lik bir artış yaşandı. Bu durum, fiyatların artmasına rağmen kalitenin düştüğünü gösteriyor. Hastane başvurularından elde edilen veriler, gıda güvenliği konusunda ciddi sorunlar olduğunu ortaya koyuyor.
Restoranlarda et, tavuk ve balık fiyatları arasındaki farkın daraldığı gözlemleniyor. Örneğin, ünlü bir restoran zincirinde bir bonfile 750 liraya satılırken, tavuk şnitzel 670 liraya satılıyor. İki ürün arasındaki fiyat farkı sadece 80 lira. Benzer şekilde, bir patates kızartmasının fiyatı 250 liraya kadar çıkıyor. Bu durum, tüketicilerden büyük tepki topluyor.
Yapılan araştırmalara göre, tüketicilerin yüzde 88,3’ü kafe ve restoran fiyatlarını oldukça yüksek buluyor. Tüketicilerin yüzde 82,1’i ise işletmecilerin enflasyonu bahane ederek fiyatları artırdığını ve fırsatçılık yaptığını düşünüyor. Araştırmalarda, tek seferde ödenen ortalama hesabın 350-400 lira olduğu, bazı tüketicilerin ise kişi başı 2 bin lira ödediği belirtiliyor.
Türkiye’deki yemek hizmeti pazarının büyüklüğü 150 milyar liraya ulaştı. Sektör, son dönemde en fazla yatırım alan alanların başında geliyor. Yapılan tahminlere göre, toplam pazar büyüklüğünün 2030 yılında 770 milyar liraya çıkması bekleniyor. Restoran ve lokantalar, sektörün yüzde 40’ını oluştururken, kafe ve barlar yüzde 26, fast food ve eve servis hizmetleri yüzde 25, self servis kafeterya, büfe ve kiokslar ise yüzde 4’lük paya sahip.
YEREL HABERLER
22 gün önceGÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
23 gün önceGÜNDEM
23 gün önceYEREL HABERLER
23 gün önceVeri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.