DOLAR 36,6132 0.07%
EURO 39,9691 -0.03%
ALTIN 3.430,300,00
BITCOIN 0%
İstanbul
15°

AÇIK

SABAHA KALAN SÜRE

Nida Baykan

Nida Baykan

15 Şubat 2025 Cumartesi

İstanbul Çikolata Kokusuyla Tatlanıyor! Uluslararası Festival Kapılarını Açıyor

İstanbul Çikolata Kokusuyla Tatlanıyor! Uluslararası Festival Kapılarını Açıyor
0

BEĞENDİM

ABONE OL

İstanbul, Nisan ayının son haftasında tatlı bir heyecana ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 25-27 Nisan tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek olan 2. Uluslararası Çikolata Festivali, çikolata severlere unutulmaz bir deneyim vadediyor. “İstanbul Çikolata Kokusuna Bürünecek!” sloganıyla yola çıkan festival, yalnızca lezzet şöleni sunmakla kalmayacak, aynı zamanda anlamlı bir sosyal sorumluluk projesine de ev sahipliği yapacak.

Çikolatanın 4 Bin Yıllık Hikayesi İstanbul’da Canlanıyor

Festival, çikolatanın 4 bin yıllık büyüleyici tarihinden ilham alarak katılımcılarına benzersiz bir yolculuk sunmayı amaçlıyor. Ziyaretçiler, KüçükÇiftlik Park’ın merkezi atmosferinde, çikolatanın geçmişten günümüze uzanan serüvenini keşfederken, bu eşsiz lezzeti kahve ve çay eşliğinde deneyimleme fırsatı bulacak.

Lezzet, Eğlence ve Eğitim Bir Arada

Festival programı, her yaştan çikolata tutkununu memnun edecek zenginlikte etkinliklerle dolu. Dünyaca ünlü çikolata zanaatkârları ve şefler, özel sunumlar ve atölye çalışmalarıyla festivalde yer alacak. Katılımcılar, çikolata yapımının inceliklerini öğrenme, yaratıcı tarifler keşfetme ve şeflerle birebir etkileşim kurma imkanı yakalayacak.

Festivalde çocuklar da unutulmadı. Minikler için özel olarak hazırlanan oyun alanları ve eğitici atölyeler, çocukların hem eğlenmelerini hem de hayal güçlerini geliştirmelerini sağlayacak.

Festivalde Sizi Neler Bekliyor?

  • Uygulamalı Atölyeler: Çikolata yapımının sırlarını keşfedin, uzmanlardan uygulamalı eğitimler alın.
  • Şeflerle Özel Buluşmalar: Çikolata, kahve ve çayın uyumunu deneyimleyin, ünlü şeflerin sunumlarını kaçırmayın.
  • Marka Stantları: Yerli ve yabancı seçkin çikolata markalarının yüzlerce çeşidini tadın, favorilerinizi belirleyin.
  • Müzik Ziyafeti: Festival boyunca keyifli konserlerle müziğin ritmine kendinizi bırakın.

“Askıda Çikolata” Projesi ile Tatlı Dayanışma

2. Uluslararası Çikolata Festivali, “Askıda Çikolata” projesiyle sosyal sorumluluk bilincini ön plana çıkarıyor. Festival ziyaretçileri, satın aldıkları çikolatalardan birini ihtiyaç sahibi çocuklar için “askıya bırakarak” bu anlamlı projeye destek olabilecekler. Festival alanında kurulacak özel stant, dayanışmanın merkezi haline gelecek.

Toplanan Çikolatalar Minik Kalpleri Sevindirecek

Festival sonunda toplanan tüm “askıdaki çikolatalar”, çeşitli dernekler, vakıflar ve çocuk esirgeme kurumları aracılığıyla ihtiyaç sahibi çocuklara ulaştırılacak. Bu sayede, çikolatanın sadece bir lezzet değil, aynı zamanda bir mutluluk kaynağı olduğu ve paylaştıkça çoğaldığı mesajı verilecek. Projeye, festivale katılan çikolata markalarının da destek vermesi bekleniyor.

25-27 Nisan tarihleri arasında KüçükÇiftlik Park’ta gerçekleşecek 2. Uluslararası Çikolata Festivali, İstanbul’u çikolata kokularıyla sararken, tatlı bir sosyal sorumluluk hareketine de öncülük etmeye hazırlanıyor. Bu benzersiz etkinlik, çikolata severlere hem unutulmaz bir deneyim yaşatacak hem de dayanışmanın en tatlı halini gözler önüne serecek.

Festival Bilgileri:

Tarih: 25-27 Nisan
Yer: KüçükÇiftlik Park

Devamını Oku

Araştırmacılar Mısır Mumyalarının “Hoş” Aromasını Keşfetti

Araştırmacılar Mısır Mumyalarının “Hoş” Aromasını Keşfetti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bilim insanları, binlerce yıldır gizemini koruyan Mısır mumyalarıyla ilgili şaşırtıcı bir keşfe imza attı. Yapılan yeni bir araştırma, mumyaların sanılanın aksine kötü kokmadığını, aksine “hoş” olarak nitelendirilebilecek bir aromaya sahip olduğunu ortaya koydu.

İngiltere’deki University College London (UCL) ve Slovenya’daki Ljubljana Üniversitesi’nden oluşan uluslararası bir araştırma ekibi, bu ilginç konuyu mercek altına aldı. Ekip, eski Mısır mumyalarının günümüzdeki kokusunu tespit etmek amacıyla koku uzmanları ve son teknoloji ürünü bilimsel cihazlarla kapsamlı bir çalışma yürüttü.

Kahire Müzesi’ndeki Mumyalardan Koku Örnekleri Alındı

Araştırma kapsamında, Mısır’ın başkenti Kahire’deki dünyaca ünlü Mısır Müzesi’nde sergilenen 5 bin yıllık dokuz mumya üzerinde çalışıldı. Ekip, özel olarak tasarlanmış küçük tüpler ve hassas pompalar kullanarak mumyalardan dikkatlice koku örnekleri topladı. Bu özenli süreç, mumyalara zarar vermeden örnek almayı mümkün kıldı.

Mumyaların Aroması: Odunsu, Baharatlı ve Tatlı

Dünyanın en saygın bilim dergilerinden Journal of the American Chemical Society dergisinde yayınlanan araştırma sonuçları, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Örnekleri analiz eden uzman ekip, mumyalardan yayılan kokunun beklenenin aksine oldukça hoş olduğunu tespit etti. Mumyaların aroması, “odunsu”, “baharatlı” ve “tatlı” notaları içeriyordu.

Araştırmacılar Şaşkın: “Kokuların Hoşluğu Bizi Hayrete Düşürdü”

UCL Sürdürülebilir Miras Enstitüsü Araştırma Direktörü Cecilia Bembibre, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şaşkınlığını dile getirdi. Bembibre, “Filmlerde ve kitaplarda mumyalanmış cesetlerin kokusunu alanların başına korkunç şeyler gelir şeklinde bir algı vardır. Ancak bu kokuların hoşluğu bizi gerçekten hayrete düşürdü” ifadelerini kullandı.

Ljubljana Üniversitesi’nden kimya profesörü Matija Strlic ise başlangıçta cesetlerde çürümeye dair izler bulma endişesi taşıdıklarını ancak böyle bir ize rastlamadıklarını belirtti. Strlic, mumyaların günümüze kadar iyi korunmuş olmasını müzedeki ideal ortama bağladı ve “Müzedeki ortam gerçekten çok iyi” yorumunu yaptı.

Kokular, Mumyaların Sınıfına Dair İpuçları Verebilir

Profesör Strlic, mumyalardan yayılan kokuların, mumyaların ait olduğu sosyal sınıfa dair önemli ipuçları sunabileceğini vurguladı. Strlic, “Bu durum, arkeoloji alanında da yeni araştırma kapıları açabilir” şeklinde konuştu. Araştırmacılar, mumyaların kokularının ardındaki sır perdesini aralamaya devam ederek, antik Mısır ve mumyalama teknikleri hakkında daha fazla bilgi edinmeyi hedefliyor.

Devamını Oku

2032 Kıyameti mi? Y24 Asteroidinin Dünya’ya Çarpacağı Bölge Belirlendi

2032 Kıyameti mi? Y24 Asteroidinin Dünya’ya Çarpacağı Bölge Belirlendi
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Gökbilimciler, Y24 olarak adlandırılan ve “şehirleri yok edebilecek” büyüklükte olduğu belirtilen bir asteroidin Dünya’ya doğru hızla yaklaştığını duyurdu. Bu gelişme, dünya genelindeki uzay ajanslarını harekete geçirirken, NASA’dan bir bilim insanı asteroidin olası çarpma bölgesini haritalandırdı.

NASA’nın desteklediği Catalina Gökyüzü Araştırma Projesi’nde görevli mühendis David Rankin, Y24 asteroidinin mevcut yörüngesini detaylı bir şekilde analiz ederek potansiyel risk koridorunu belirledi. Rankin’in analizine göre, eğer Y24 asteroidi gerçekten 2032 yılında Dünya ile çarpışırsa, düşeceği bölge Güney Amerika’nın kuzeyinden başlayarak Pasifik Okyanusu boyunca uzanacak ve Sahra Altı Afrika ile Asya’ya kadar genişleyecek dar bir şerit üzerinde yer alacak.

Yoğun Nüfuslu Bölgeler Risk Altında

Bu risk koridoru, dünya haritası üzerinde oldukça hassas bir bölgeyi işaret ediyor. Özellikle Hindistan’ın Chennai şehri ve Çin’in popüler turizm adası Hainan gibi yoğun nüfuslu metropoller de bu koridorun içinde yer alıyor. Asteroidin bu bölgelerden birine düşmesi durumunda, milyonlarca insanın hayatını etkileyebilecek ciddi sonuçlar doğurabileceği öngörülüyor.

Çarpma İhtimali ve Asteroidin Boyutu

NASA’nın mevcut hesaplamalarına göre, Y24 asteroidinin 22 Aralık 2032 tarihinde Dünya’ya çarpma olasılığı 48’de 1 olarak belirlendi. Bu oran, yaklaşık olarak yüzde 2,1’lik bir ihtimale denk geliyor. Her ne kadar düşük gibi görünse de, asteroidin potansiyel etkileri göz önüne alındığında bu ihtimal ciddiye alınması gereken bir durum olarak değerlendiriliyor.

Y24 asteroidinin çapının 90 metreye kadar ulaşabildiği tahmin ediliyor. Bu büyüklük, yaklaşık olarak New York’taki Özgürlük Heykeli ile aynı boyutta demek. Bu çapta bir asteroidin, risk koridoru üzerinde yer alan herhangi bir yerleşim yerine çarpması halinde, bölgede büyük bir yıkıma neden olabileceği belirtiliyor.

Hiroşima’dan 500 Kat Daha Güçlü Patlama Riski

Uzmanlar, Y24 asteroidinin Dünya’ya çarpması durumunda ortaya çıkacak enerjinin büyüklüğünü de hesapladı. Yapılan tahminlere göre, bu çarpışma Hiroşima’ya atılan atom bombasının yaklaşık 500 katı büyüklüğünde, 8 megaton TNT’ye eşdeğer bir patlamaya yol açabilecek. Bu denli büyük bir patlamanın, çarpmanın gerçekleştiği bölgede ve çevresinde şiddetli depremler, tsunamiler ve yangınlar gibi doğal afetleri tetikleyebileceği öngörülüyor.

Uzay Ajansları Alarmda

Y24 asteroidi, ilk olarak geçtiğimiz yılın Aralık ayında tespit edilmesine rağmen, kısa sürede hem NASA’nın hem de Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) çarpma riski taşıyan gök cisimleri listelerinde en üst sıralara yükseldi. Bu durum, uzay ajanslarının bu asteroidi yakından takip etmesine ve olası bir tehdide karşı önlem alma çalışmalarına hız vermesine neden oldu. Bilim insanları, asteroidin yörüngesini daha doğru bir şekilde belirlemek ve çarpışma riskini azaltmak için gözlem çalışmalarına devam ediyor.

Devamını Oku

Altın Değerinde İlk Hasat: Mersin Eriği Rekor Fiyatla Tezgaha Çıktı

Altın Değerinde İlk Hasat: Mersin Eriği Rekor Fiyatla Tezgaha Çıktı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye‘nin yaş meyve ve sebze üretiminde önde gelen merkezlerinden Mersin‘in Mut ilçesi, yine bir ilke imza attı. Örtü altı yetiştiricilikte erkenci üretim avantajını kullanan Mutlu çiftçiler, yılın ilk yeşil erik hasadını gerçekleştirdi. Göksu Mahallesi’nde çiftçi Mustafa Yılmaz’a ait serada düzenlenen özel bir etkinlikle yapılan hasat, baharın gelişini müjdeleyen bu değerli meyvenin sofralarla buluşmasının başlangıcı oldu. Etkinliğe Mut Kaymakam Vekili İsa Uğur ve Mersin Orman Bölge Müdürü Rıfat Ataş gibi önemli isimlerin katılımı, hasadın önemini ve bölge ekonomisine katkısını bir kez daha gözler önüne serdi.

İlk Hasat Coşkusu ve Rekor Fiyat

“Baharın müjdecisi” olarak adlandırılan ilk yeşil erikler, serada özenle toplandıktan sonra kaselere yerleştirildi. Ancak bu yılki ilk hasadı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, eriğin kilogram fiyatının adeta altınla yarışması oldu. İlk hasat eriklerinin kilogramı tam 8 bin liradan alıcı buldu. Bu rekor fiyat, hem üreticiyi sevindirdi hem de yeşil eriğin ne kadar değerli bir ürün olduğunu bir kez daha kanıtladı. Yoğun talep gören ilk hasat erikleri, iç piyasaya gönderilerek meraklı alıcılarıyla buluşmak üzere yola çıktı.

Üretici Talebe Yetişmekte Zorlanıyor

Hasat etkinliğinde konuşan çiftçi Mustafa Yılmaz, ilk eriklere olan yoğun ilgiden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Mut bölgesinde yaklaşık 40 civarında erik serası bulunduğunu belirten Yılmaz, “Ancak bu seraların üretimi bile talebi karşılamakta yetersiz kalıyor. İlk hasatta eriğin kilogramını 8 bin liradan sattık ve toplamda 24 kilogram erik hasat ettik. Bu hasadı iç piyasaya gönderdik” şeklinde konuştu. Yılmaz’ın bu sözleri, erik üretiminin bölge için ne kadar önemli bir gelir kaynağı olduğunu ve talebin arzın çok üzerinde seyrettiğini açıkça ortaya koyuyor.

Yeşil Eriğin Sağlığa Faydaları Saymakla Bitmiyor

Yüksek fiyatıyla dikkat çeken yeşil erik, sadece lezzetiyle değil, sağlığa olan faydalarıyla da adından söz ettiriyor. Vitamin ve mineral deposu olan bu meyve, vücuda birçok olumlu katkı sağlıyor. Yeşil eriğin bilinen bazı faydaları ise şu şekilde sıralanabilir:

  • Bağışıklık Sistemini Güçlendiriyor: C vitamini açısından zengin yeşil erik, bağışıklık sisteminin adeta bir kalkanı gibidir. Vücudu hastalıklara karşı koruyarak direncini artırır.
  • Sindirim Sistemini Düzenliyor: Lifli yapısıyla öne çıkan yeşil erik, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına yardımcı olur ve kabızlık gibi sorunların önüne geçer.
  • Antioksidan Deposu: İçerdiği güçlü antioksidanlar sayesinde hücreleri serbest radikallere karşı korur. Bu özelliği sayesinde yaşlanma belirtilerini geciktirmede önemli rol oynar.
  • Cilt Sağlığını Destekliyor: C vitamini ve antioksidan içeriği, cildin daha parlak ve canlı görünmesine katkı sağlar. Kırışıklık oluşumunu yavaşlatarak cilt sağlığını destekler.
  • Kan Şekerini Dengeliyor: Düşük glisemik indeksi sayesinde kan şekerinin ani yükselişini engeller. Bu özelliğiyle diyabet hastaları için de uygun bir meyve alternatifi sunar.
  • Kilo Kontrolüne Yardımcı: Düşük kalorili ve yüksek su içeriğine sahip yeşil erik, tokluk hissi yaratarak aşırı yemek yeme isteğini azaltır ve kilo kontrolüne destek olur.
  • Kalp Sağlığını Koruyor: Potasyum minerali açısından zengin olan yeşil erik, kan basıncını dengelemeye yardımcı olarak kalp ve damar sağlığını koruyucu etki gösterir.
  • Detoks Etkisi: Vücuttaki toksinlerin atılmasına yardımcı olarak böbreklerin temizlenmesine destek olur ve vücudun doğal detoks sürecine katkıda bulunur.

Mersin Mut’ta hasadı başlayan ve altınla yarışan fiyatıyla dikkat çeken yeşil erik, hem üreticisine kazandırıyor hem de sağlığa olan faydalarıyla tüketicisine şifa dağıtıyor. Baharın bu müjdecisi lezzeti, sofralarımıza sağlık ve bereket getirmeye devam edecek gibi görünüyor.

Yeşil Erik

Yeşil Erik

Devamını Oku

Kanye West Çığırından Çıktı: Nazi Sembolü ve Antisemitik İfadelerle Şoke Etti

Kanye West Çığırından Çıktı: Nazi Sembolü ve Antisemitik İfadelerle Şoke Etti
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ünlü rapçi Kanye West, tartışmalarıyla gündemden düşmüyor. Grammy Ödülleri töreninde sergilediği uygunsuz davranışların yankıları sürerken, West bu kez sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı anti-semitik açıklamalarla tepkilerin odağına yerleşti. Daha önce de benzer söylemleri nedeniyle eleştirilen ve platformlardan uzaklaştırılan West, gamalı haç simgesi içeren bir tişörtü “en büyük sanatsal performansı” olarak lanse ederek provokasyonun dozunu artırdı.

Sosyal Medyada Nefret Söylemi Estirdi

İngiliz Mirror gazetesinin haberine göre, Kanye West, son günlerde X ve Instagram hesapları üzerinden Yahudi toplumunu hedef alan bir dizi saldırgan paylaşımda bulundu. Kendisini “ırkçı” ve “Nazi” olarak tanımlamaktan çekinmeyen West, eşi üzerinde baskı kurduğunu da açıkça ifade etti.

Gamalı Haçlı Tişörtle Provokasyon

West’in son paylaşımı ise bardağı taşıran son damla oldu. Üzerinde gamalı haç sembolü bulunan bir tişörtün fotoğrafını yayınlayan rapçi, bu eylemini “şimdiye kadarki en büyük sanatsal performansım” sözleriyle savundu. “Yıllardır bu tişörtü yapmak istiyordum” diyen West, paylaşımında nefret söylemini sanat kisvesi altında meşrulaştırmaya çalıştı.

“Tweetlerimi Düzeltmek İstemiyorum, Canınız Cehenneme!”

Sosyal medyada “sosyal deney” yaptığını iddia eden West, tepkilere aldırış etmediğini ve yazdıklarından pişman olmadığını küstahça dile getirdi. Büyük harflerle yazdığı bir paylaşımda, “Ne hissediyorsam onu tweetliyorum ve hiçbir şeyi düzeltmek istemiyorum. Hepinizin canı cehenneme,” ifadelerini kullandı.

“Antisemitizm Ne Bilmiyorum Bile!”

Sözlerinin arkasında durduğunu ve geri adım atmayacağını vurgulayan West, Yahudi toplumuna yönelik akıl almaz ithamlarda bulundu. “Antisemitizm’in ne anlama geldiğini bile bilmiyorum,” diyerek cehaletini sergileyen West, “Bu, Yahudilerin kendilerini korumak için uydurdukları bir saçmalık,” şeklinde konuştu. Hatta daha da ileri giderek, “Yahudiler aslında beyazlardan nefret ediyor ve siyahları kullanıyorlar,” gibi absürt ve ayrımcı ifadeler kullandı.

Geçmiş Skandallar ve Toplumsal Tepki

Kanye West’in bu son skandalı, geçmişteki tartışmalı çıkışlarını ve nefret söylemlerini hatırlattı. Daha önce de anti-semitik söylemleri nedeniyle birçok platformda hesapları askıya alınan veya kapatılan West, bu son eylemleriyle tepkileri daha da üzerine çekti. Dört çocuk babası rapçinin, ağır hasta çocuklara yönelik aşağılayıcı ifadeler kullanması ve sadece “yararlı” gördüğü insanlarla iletişim kurduğunu söylemesi, toplumun farklı kesimlerinden büyük tepkiyle karşılandı.

Kanye West’in bu provokatif ve ayrımcı söylemleri, sanat dünyasında ve kamuoyunda geniş yankı uyandırırken, gelecekte nasıl bir yol izleyeceği merak konusu olmaya devam ediyor.

Devamını Oku

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.